Vali Çeber, Deprem Bölgesi’nde Üretim Sektörü’nün
Etki ve Sürdürülebilirlik Analizi Çalışması Lansman Toplantısı’nda konuştu
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya Gaziantep Valisi Kemal Çeber’in yanı sıra Gaziantep Milletvekilleri, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Halil Uğur, Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Gaziantep Sanayi Odası Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım, Gaziantep ve çeşitli illerin oda ve borsa başkanları ile İnternatinoal Organization for Migration temsilcileri katıldı.
Vali Kemal Çeber burada yaptığı konuşmada, akademik çalışma ve uzmanlık konusunun afet yönetimi olduğunu ifade ederek Amerika ve Avrupa da dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinde afetlere gittiğini ve görevler aldığını. Ancak 6 Şubat’ta yaşanan depremin bunların hiçbirine benzemediğini vurguladı. Vali Çeber şunları kaydetti: “Yani orayı görenler biliyor. Aradan bu kadar zaman geçtikten sonra gidenler hala gözlerinde canlandırabiliyor ise onlar da hissediyor. Çok farklı bir şeydi. Çok büyük bir yıkıntı. Ben böylesini gerçekten görmemiştim. Akademik çalışma hayatım ya da aldığım görevlerde de altından kalkması çok zor, çok güç bir olay olarak karşımızda idi. Ama aradan çok zaman geçmedi. Henüz yedinci, sekizinci aydayız. Nereden nereye geldiğimizi de herkesin takdirine sunuyorum.
Vali Çeber: “Çok şey yaptık ama hala yapmamız gereken çok şey var”
Burada bizim ülke olarak, devlet olarak, millet olarak kendimize özgü hasletlerimiz, kendimize güvenimiz, gücümüz, kudretimiz mutlaka çok önemli ama biz o bölgede ve özelinde Gaziantep’te insanlık ailesini de gördük. Hepsini yanımızda gördük. Bugün burada olduğu gibi ve tam bir dayanışma sergiledik. Elli binden fazla insanın vefat ettiği, yüz binlerce binanın yıkıldığı ve bir yıl içerisinde üç yüz elli binden fazla binayı teslim etmenizin zorunlu olduğu böyle bir söz verdiğiniz sadece şu anda hali hazırda Gaziantep’te yirmi bine yakın binanın yıkımının devam ettiği ve bir sistematik içerisinde yıkımlarının yapıldığı. Ama aynı zamanda aynı süreç içerisinde artık hiç çadır kentin kalmadığı, her bir vatandaşımızın konteynerlere alındığı ve her türlü ihtiyaçlarının, buna sosyal ihtiyaçlar da dahil olmak üzere, karşılandığı bir süreci yaşıyoruz. Biz burada söylediğim gibi hem kendi ülkemizin, milletimizin, kurumlarımızın gücünü ama dediğim gibi özelinde de tüm dostlarımızın ve insanlık ailesinin sıcaklığını ve gücünü hissettik. Çok şey yaptık ama hala yapmamız gereken çok şey olduğunu da ifade etmek istiyorum.
Civar illerden de gelen konuklarımızın oda ve borsa başkanlarımızın her birinin, hem odası, borsası anlamında hem de fabrikaları, iş yerleri anlamında burada o gün veya ondan sonra ne yaptınız diye sorsanız emin olun kahramanlık hikayelerini duyarsınız. İş adamlarımız fabrikalarını, depolarını, tüm yemekhanelerini, tüm misafirhanelerini nasıl seferber ettiğini, günlerce, aylarca ne hizmetler verdiğini, ben gördükçe ve bunlar anlatıldıkça hem bu ülkenin bir evladı hem o devletin bir valisi olmaktan tekrar tekrar gurur duyuyorum.
Vali Çeber: “Yıl sonuna kadar sadece Gaziantep’te 9.700 kalıcı konutu teslim etmiş olacağız.”
Sürdürülebilirlik kavramı da çok önemli. Sürdürülebilir olması lazım. İnsanlar artık temel ihtiyaçlarını atlattı ve artık konteyner kentlere gidildiğinde çocuklar tablet istiyor, büyükler afetten önceki yaşam konforları ne ise onları istiyor ve sonuna kadar da haklarıdır. Biz de bunu yapmak durumundayız. Işte böyle durumlarda da ufku ve vizyonu açık insanlara ihtiyacımız oluyor. Hala da bir aradayız hala yapmamız gereken çok şey var. Bunu sürdürmemiz lazım. Bizim şu anda yaptığımızda o.
Basın mensupları geldiğinde sordukları temel soru şuydu Vali Bey, çok büyük vaatlerde bulunuyorsunuz, üç yüz elli bin konut yapacağız diyorsunuz ki herkesin her ihtiyacını gidereceğiz. Neye güveniyorsunuz? Gerçekçi mi? Yoksa bunu sloganist olarak mı söylüyorsunuz? Işte ben o zaman diye diyordum ki, Ben ve tüm yetkililerimiz ülkemizin müteahhitlik kapasitesini biliyor. Yıllık çimento öğretimimizi biliyor. Ne kadar kumumuz var biliyor. Bu ülkede her yıl bir milyondan fazla bina ve inşaat yapıldığını biliyor. Dünyanın dört bir tarafında Türk iş insanlarının ne başarılar ve ne ürünler meydana getirdiğini biliyor. Biz buna güveniyoruz. Çok da gerçekçi gelmiyordu. Yine geldiler, siz o zaman demiştiniz çok inanmadık ama şimdi görmeye başladık diyorlar. Bu yıl Allah izin verirse buradaki bahsettiğim birlikteliğin sonucu olarak yıl sonuna kadar 40.000’in üzerinde binayı teslim edeceğiz ve önümüzdeki yılın mayısına kadar 10.000 binayı teslim etmiş olacağız. Yıl sonuna kadar sadece Gaziantep’te 9.700 kalıcı konutu teslim etmiş olacağız. Okullar, sosyal alanlar hariç.
İşte biz terörde olduğu gibi, göçte olduğu gibi ondan sonra ülkemizin başına gelen ya da dünyanın herhangi bir yerinde insanlığının başına gelen bir sorunda olduğu gibi bir araya gelmeyi buradaki gibi beceren bir milletiz.
Vali Çeber: “Gaziantep bölgenin çekim ve üretim merkezi”
Gaziantep’in olduğu bölgede sadece Türkiye olarak değil Suriye ve Irak’ı da lütfen buna dahil edin. Hatta İran’ın bir bölümü de dahil olmak üzere her zaman lider kentler olmuştur. Yani o bölgenin çekim merkezleri, üretim merkezleri o bölgenin cazibe merkezi olan kentler, kimi zaman Şam, kimi zaman Bağdat, kimi zaman Halep. Hatta yukarı taraflara çıkınca diğer kentler. Şimdi o misyonu Gaziantep üstleniyor. Eğer Gaziantep’te problem olursa sadece Ankara’ya, İstanbul’a sirayet etmez, Viyana’ya, Berlin’e, Londra’ya sirayet eder. Onun için bizim oraların huzuru, sağlığı, mutluluğu için elimizden geleni yapmamız lazım. O bölge ne kadar huzurlu olursa gerçekten söylediğim her tarafta o kadar huzurlu olur diyorum.
Konu özelinde de gerçekten üretim meselesinin sürdürülebilirliği ve bu işi atlatabilmesi hayatın devamı ve bahsettiğim bölgedeki gelişmeler için son derece önemli.”